Asrın Deli Dumrul’u Apple ve Google
Anadolu iş dünyasında “en büyük iş ortağınız devlettir”, denir. Yüksek vergi oranlarını kast ederek. Eğer cep telefonu üzerinden uygulama geliştiren bir girişimciyseniz, işinizin en büyük ortağı Apple ve Google. Bir cep telefonuna uygulama soktuğunuzda, iPhone’lar için Apple uygulama dükkanından, diğer telefonlar içinse Google uygulama dükkanından geçmek zorundasınız. Her bir işlemin maliyeti %30 komisyon. Mesela bizim Peak Games’in oyununda para harcadığınız zaman %30’u Apple/Google’a gidiyor.
On küsur yıl önce ilk iPhone çıkarıldığında üzerinde sadece harita, hava durumu vb. Apple’ın kendi geliştirdiği uygulamalar çalışıyordu. O sıkıcı günleri hatırlarsınız. Steve Jobs’un yaptığı en büyük inovasyonlardan biri Apple Store’u dışarıdan uygulamalara açmak oldu. Ancak Apple bu dükkana girebilmek için uygulamaların kusursuz çalışmasını sağlayacak sıkı süreçler belirledi. Böylece telefonunuza uygulama yüklemek istediğinizde uygulamayı yazandan bağımsız olarak Apple’a güvendiğiniz için rahatlıkla indirebilir oldunuz. Apple ayrıca kendi ödeme sistemi ile kredi kartı numaranızı uygulama ile paylaşmadan pürüzsüz bir şekilde hizmet alabilmenizi sağladı. Dahası Apple kullanıcının e-posta adresi dahil hiçbir bilgisini uygulamayı geliştiren şirkete vermeyerek, kullanıcı nezdinde güven tesis etti.
Bu sistem sayesinde telefonlar bilgisayara göre kolay kullanılabilir hale geldi ve hızla yaygınlaşarak modern hayatın merkezine oturdu. Apple da iPhone ekosisteminin merkezine oturdu. Madalyonun diğer yüzüne bakalım: Uygulamaları geliştiren şirketler kendi kullanıcılarına erişemez, kendi paralarını tahsil edemez, kendi uygulamalarının içeriklerini istedikleri gibi oluşturamaz hale geldi. Zamanla Apple’ın uygulama kabul süreçleri uzadı ve şeffaflığını yitirdi. Aylarca çalışıp geliştirdiğiniz uygulamayı Apple Store’a sunuyorsunuz ama cevap bazen geliyor, bazen gelmiyor. Bir devlet dairesine işiniz düşse en azından tanıdık bulup takip edersiniz. Apple’ın Kaliforniya’daki merkezinde tanıdık bulmak da mümkün değil. Ayrıca eğer uygulamanızı Apple Store’a çıkarıp dışarıdan başka ödeme şirketi ile ödeme kabul ederseniz, hemen uygulamanız yasaklanıyor. Deli Dumrul gibi benim köprümden “geçenden otuz, geçmeyenden döverek kırk akçe” durumu…
Öte yandan, Trump Çinli Tiktok’u yasaklamak istediğinde bu talimatını önce uygulamayı dükkanlarından kaldırmaları için Apple ve Google’a gönderdi. Yani bu şirketlerin uygulama dükkanları sadece kendileri için kazanç kapısı değil, yeri geldiğinde Amerikan hükümetinin yaptırımları için de bir sopa. İran’da dolara dayalı ödeme sistemleri çalışmadığı için kredi kartı kullanamadığınız gibi, bir gün cep telefonu uygulamalarının yüklenmesi de uluslararası yaptırım aracı haline gelir mi bilinmez. Hindistan’daki uygulama geliştiriciler “yerli ve milli” uygulama dükkanı geliştirmek için Eylül ayında düğmeye bastı bile.
Sonunda dünyanın en büyük video oyun altyapısı şirketlerinden Epic Games Apple’ı Ağustos ayında Apple Store dışındaki ödeme yöntemlerini engellediği için dava etti. Amerikan mahkemelerindeki rekabet hukuku davası devam ediyor. Spotify, Basecamp, Epic Games gibi dijital şirketler Apple Store uygulamalarına karşı biraraya geldi. Geçen hafta Demokratların elindeki ABD Temsilciler Meclisi’nin açıkladığı dijital rekabet politikası raporu ibrenin dev teknoloji şirketleri aleyhine döndüğünü gösteriyor. Biden seçimi kazandığında Apple ve Google’ı zorlu bir dönem bekliyor. Deli Dumrul efsanesinin bir yansımasını mı göreceğiz? Efsane sonunda Deli Dumrul canı için Azrail ile pazarlığa oturmuştu. Apple ve Google’ın Biden’la ilişkisi de böyle olacak.
Bu yazı 22 Ekim 2020'de Dünya Gazetesi’nde yayınlanmıştır.