Google Türkiye’den çekilir mi? (2)

Ussal Sahbaz
3 min readAug 20, 2020

“Google Türkiye’den çekilir mi?” Aralık ayında DÜNYA’daki ilk yazımın başlığıydı. O zaman Google Rekabet Kurulu kararına uymamak için Android işletim sistemini kapatacağım demişti. Bu hafta Google, bir başka Rekabet Kurulu soruşturmasında yine Rekabet Kurulu kararına uymaktansa, ülkemizi Google Shopping’i kapatmakla tehdit etti.

İnternetten bir ürün satın almak isteyip Google’da aradığınız zaman en üstte ürünleri fotoğraflarıyla beraber karşılaştırdığınız bir dikdörtgen çıkıyor. Bu hizmetin ismi Google Shopping. Çoğu kişi aşağıdaki normal arama sonuçlarını incelemek yerine buradan beğendiği ürünü satın alıyor. Google da bu bölümü en yüksek fiyat ödeyen e-ticaretçilere reklam alanı olarak satıyor. Buraya kadar ne var diyebilirsiniz.

Eşinize, patronunuza, ortağınıza soramadığınız soruların cevaplarını Google’da aratıyorsunuz. Gmail kullanıyorsanız e-postalarınızın içeriğini Google görüyor. Android telefon kullanıyorsanız nerelere gittiğinizi, kimlerle konuştuğunuz Google biliyor. Fitbit sağlık bandı kullanıyorsanız nabzınızın ne zaman hızlandığını da Google biliyor. Yani Google hakkınızda herkesten çok veriye sahip.

Google bu veriyi kullanarak, internette aratılabilecek her üründen para kazanmaya karar verdi. Bunun yolu da arama sonuçlarında başka girişimlere link vermek yerine, kendi linklerini başta göstermek. Eskiden Google aramalarından başka web sitelerine linkler çıkardı. Bugün Google aramalarında çıkan sonuçların %40'ı yine Google sayfaları veya reklamları.

2000'de Google araması sonuçları
2020'de Google araması sonuçları

Şu anda Türkiye’deki girişimciler için tüketicilere hitap eden bir internet işi kurmak akıllıca değil. Çünkü ne iş yaparsanız yapın Google elindeki sınırsız kişisel veriye dayanarak sizi pazar dışına itebilir. Mesela Google Shopping, Akakçe, Cimri gibi fiyat karşılaştırma girişimlerimizin büyümesine engel. Yine bu alanda çalışan Türk girişimi bilio.com kapandı. Sonuç ise tüketici açısından olumsuz. Google Shopping’de çıkan fiyatlar Avrupa’da fiyat karşılaştırma sitelerinin ortalama %15 üzerinde.

Google’ın bu davranışları nasıl önlenir? Google hem tek tek bu ülkelerin kurallarına uymak için kaynak ayırmak istemiyor hem de birine uyarsam diğerlerine emsal teşkil eder diye düşünüyor. Bu durum Türkiye’ye özgü değil. Fransa ve İspanya, Google’ın içeriğini bedava kullandığı gazetelere para vermesini isteyince, Google News hizmetini kapattı. Benzer şekilde, iş bulma hizmeti Google Jobs Avrupa’da kapalı. Tüm bunlar egemen devletlerle global dijital şirketler arasındaki oyunda perdeler.

Bizde yeni çıkan sosyal medya düzenlemelerine de aynı gözlükle bakmak lazım. Düzenlemelerde getirilen yeni bir yasak yok. Eskiden yasaklar ne kadar ağırsa, bundan sonra da o kadar ağır olacak. Kuralları uygulayan sulh ceza hakimleri eskiden konulara ne kadar hakimse, bundan sonra da o kadar hakim olacak. Yeni düzenleme sadece global dijital şirketlere Türkiye’de hukuki temsilcilik zorunluluğu getiriyor. Aynı Almanya’da, Rusya’da ve Hindistan’da olduğu gibi. Hukuk sistemimizde sorunlar varsa, bunların kaynağı yeni sosyal medya düzenlemesi değil. Bu düzenleme egemen devletlerle global dijital şirketler arasındaki oyunda yeni bir perde. Bu oyunda perde çok. Hangi perdede kim kazanacak göreceğiz.

Bu yazı 5 Ağustos 2020'de Dünya Gazetesi’nde yayınlanmıştır.

Daha fazlası:

TRT İstanbul Radyosu’nda konuyla ilgili değerlendirmelerim (Ses kaydı — 30 dk)

İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde ilgili Rekabet Kurulu kararı ile ilgili yaptığımız tartışma (Video — 1 saat)

Google Melek mi Şeytan mı? TEKNOPOLİTİK programında Rekabet Kurulu kararı ile ilgili yaptığımız tartışma (Video — 1 saat)

--

--