Olimpiyatları iyi ki alamamışız

Ussal Sahbaz
3 min readMar 4, 2022

--

Beijing’de yapılan kış olimpiyatları son eriyor. Bu sene olimpiyattaki en büyük başarı Çin’in karantina sistemi oldu. Olimpik sporcular, etkinliklerde çalışanlar hariç hiçbir Çinli ile temas etmeden otellerine ve spor tesislerine gittiler. Sporcular için yemek yerken bile aralarında hapishane görüşme odası gibi bariyerler ve çevrelerinde astronot gibi giyinmiş çalışanlar ile distopya ilk defa gerçeğe döndü. Resmî açıklamalara göre 3 milyar dolar olan olimpiyat maliyetinin, son dakikada şaşan planlar ve COVID-19 tedbirleri nedeniyle 39 milyara ulaştığı söyleniyor.

Geçen sene Japonya’da yapılan yaz olimpiyatlarının Japon vergi verenlere maliyeti öngörülenin iki katına ulaşarak 12,7 milyar dolar olmuştu. Bu bütçeyle 300 adet tam teşekküllü hastane veya 1.200 adet ilkokul inşa etmek mümkün. Üstelik COVID-19 nedeniyle bir sene ertelenen etkinliklere yabancı izleyici çok az sayıda gelebildi. Japonların çoğu olimpiyatların tamamen iptal edilmesini ve bu masraflardan kurtulmayı tercih ediyordu. 2016’da Rio’da yapılan olimpiyatların maliyetiyle zaten ekonomik buhranda olan Brezilya’da hükümetin düşmesinin temel nedenlerinden biri olarak gösterilmişti.

Geçtiğimiz 30 yılda olimpiyatlara ev sahipliği yapabilmek için ne kadar çaba sarf ettiğimizi ve her seferinde nasıl hüsrana uğradığımızı hatırlıyorum. Özellikle 2020 olimpiyatlarını Tokyo’ya kaptırdığımız zamanı. Aynı hüsranı Expo fuarını İzmir’e getirmek için iki kez teşebbüs ettiğimizde de yaşamıştık. 2016’da Milano’ya, 2020’de Dubai’ye karşı kaybettik. Dubai fuarı COVID-19 nedeniyle ancak bu sene açabildi. Toplam maliyetin 9 milyar dolara yaklaştığı tahmin ediliyor. Fuarı gezince görüyorsunuz ki, bu yatırımların sonra başka amaçlar için kullanılması mümkün ama o kadar da kolay değil.

Bu tip organizasyonları kazanabilmek ciddi mali yatırım ve diplomatik çaba gerektiriyor. Olimpiyatlar, Expo, Dünya Kupası gibi organizasyonlara karar veren yapılar tüm ülkelerin eşit oyla temsil edildiği yerler. Herkesin gönlünü kazanmak gerekiyor. Bir iddiaya göre İtalya’nın o zamanki başbakanı Berlusconi, Milano’nun Expo’yu kazandığı toplantının yapıldığı otelde kral dairesini tutup oylamadan hemen önce tek tek kabul ettiği az gelişmiş ülke temsilcilerine 10’ar bin Euro vermişti. Tabii işin duygusal yanı da önemli. Expo’yu İzmir’e getirmek için görevlendirilen bir büyükelçimizden dinlemiştim: Her ülke bir oy hakkına sahip olunca çok önemli hale gelen aslında kasaba büyüklüğündeki bir Pasifik ada ülkesine gittiğinde kendine ayrılan otelde elektrik olmadığı için klimanın çalışmadığını fark etmiş. Camlar açık serinlemeye çalışarak geçen gecenin sabahında ilgili ülkenin cumhurbaşkanına hemen adaya bir jeneratör bağışlamak istediğimizi söylemiş. Cumhurbaşkanı “yeni jeneratör kabul edemeyiz çünkü bizde sadece eski Sovyet jeneratörlerini tamir edebilecek teknik eleman var” deyince büyükelçimiz TİKA’dan ricacı olmuş. Birkaç hafta içinde Orta Asya cumhuriyetlerinin birinden buldukları çıkma jeneratörü Pasifik adasında çalışır hale getirmişler. Bir batı ülkesine yapılsa bu talep bürokrasi ve danışmanlar labirentinde kaybolur giderdi.

Ne var ki Expo’yu kazanamadık. Geri dönüp maliyetlere bakınca “her işte bir hayır var” diyoruz. Olimpiyat, Expo, Dünya Kupası gibi büyük altyapı yatırımları gerektiren ve bu maliyetin tamamen ev sahibi ülkeye yıkıldığı etkinlikler gittikçe zor ev sahibi bulacak. Nitekim 2024 yaz olimpiyatları için finalde tüm adaylar çekilip sadece Paris ve Los Angeles kalınca, Uluslararası Olimpiyat Komitesi bulmuşken 2024’ü Paris’e 2028’i Los Angeles’a verelim de kurtulalım demişti.

Gelişmiş ülkelerde gelir adaletsizliklerinin ve kamu borçlarının rekor seviyesi düşünülünce bundan sonra bu etkinlikler ancak doğal kaynak zengini ve/veya otoriter ülkelerde yapılır gibime geliyor. Seneye Katar’da yapılacak futbol dünya kupası gibi. Bu etkinlik de bir FIFA yönetimini yolsuzluk iddialarıyla götürdüğü gibi, Katar’ın etkinliği alırken vaat ettiği klima teknolojileri hiçbir zaman geliştirilmediği için yazın değil kışın yapılacak. Aynı tarihlerdeki Avrupa liglerinin sponsorları ne diyecek göreceğiz. Bu arada, Türkmenistan’da tamamı beyaz mermerden yapılan tam teşekküllü olimpiyat köyünün inşaatı 2016 yılında tamamlanmıştı. Bakarsınız 2030’larda olimpiyat sırası Türkmenistan’a gelir.

Bu yazı 25 Şubat 2022 tarihinde Dünya Gazetesi’nde yayımlanmıştır.

--

--